Strateji Geliştirme ve Kalite Yönetim Müdürlüğü |
28 Nisan 2015
Güzel Sanatlar Fakültesi’nin düzenlediği “Okçuluk Paneli”nde Türk İslâm Tarihinde okçuluk ve hattat kemankeşler konuşuldu.
Panelin açılış konuşmasını yapan Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Hüsrev Subaşı, iyi bilinmeyen, unutulmaya terk edilmiş kültürlerimizden biri olan okçuluğu fakülte çatısı altında konuşmayı önemli bulduğunu ifade etti.
Panelin ilk konuşmacısı Türk tarihi araştırmacısı ve okçuluk eğitmeni Adnan Mehel, okçuluk hakkında genel bilgiler verdi. Okçuluğun kıyafetler ve ok üzerindeki işlemeler nedeniyle güzel sanatlarla ilişkili olduğunu belirten Mehel, “Okçuluk, bir spor, çok önemli bir kültür parçası ve çok önemli bir sünnettir.” dedi. Ok atmanın bir usulü, adabı olduğunu söyleyen Mehel, eskiden Hz. Muhammed’in iltifatına mazhar olmak için ok atıldığını belirtti. Bir Kemankeş Sicil Defteri olduğunu ve bu defterde kayıtlı olan son ismin Seyfettin Efendi olduğunu ifade eden Mehel, kayıt defterine geçmese de Necmettin Okyay’ın usta bir kemankeş olduğunu sözlerine ekledi.
Peygamberimizin Sevdiği Sporlardan Biri
“Türk İslâm Tarihi'nde Okçuluk” isimli bir sunum gerçekleştiren akademisyen Emrullah Tekin, İslâmiyet’te ok atmanın faziletleri hakkında birçok hadis olduğunu, Hz. Muhammed’in “çocuklarınıza ok atmayı, yüzmeyi ve ata binmeyi öğretin” hadisinin İslâm medeniyetinde dikkate alındığını aktardı. Sahabe döneminden örnek veren Tekin, Sa'd bin Ebî Vakkas’ın okçuların piri olduğunu, Vakkas’ın Uhud harbinde bine yakın ok attığını söyledi. Osmanlı’da okçuluğun ortaya çıkışı ve gelişmesini ele alan Tekin, Fatih Sultan Mehmed’in okçuluğu bir kurum haline getirdiğini, tuğralarda da ok ve yay kullanıldığını ifade etti.
30’dan fazla hattat kemankeşe ulaştığı “Kemankeş Hattatlar” isimli çalışmasından örnekler paylaşan Hattat Mahmut Şahin, özellikle Necmettin Okyay’ı hattatlık ve okçuluk meziyetleri üzerinden ele aldı.
Panelin ardından Adnan Mehel, ok atmanın inceliklerini salondakilere göstererek öğrencilerle birlikte ok atışları gerçekleştirdi.